Kuzey Irak’ta teröristlerle çıkan çatışmada şehit olan Tokatlı Piyade Sözleşmeli Er Yasin Karaca‘nın baba evinin sıvasız ve harap görünen hali gündeme oturdu. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı evin yenileneceğini duyurdu.
AKP’ye yakın Yeni Şafak‘ın yazarlarından İsmail Kılıçarslan da konuyu “Yoksul evlerin şehit çocukları” başlıklı yazıyla köşesine taşıdı.
Ev için “Dokunulabilir, hissedilebilir bir yoksulluk var o fotoğrafta. İnsanın canını acıtacak kadar yoksulluk” diyen Kılıçarslan, yazısında konunun “sınıfsal” boyutuna değinmeye çalıştı.
“Şu “Zenginimiz bedel verir, askerimiz fakirdendir” salt Türkiye’ye mahsus bir gerçek değil aslında. Bütün dünya için bu böyle” diyen Yeni Şafak yazarı, Türkiye’de durumun dünyadakinden iyi olduğunu öne sürerek “Hatta Türkiye’de “sınıflar arası geçişkenlik” hala çok zor olmadığı için “sınıf ayrımını” gördüğümüz alanlar nispeten çok fazla da değil. Fakat kapitalizm turbolaştıkça ve insanları eze eze yoluna devam ettikçe bu ayrımı daha çok hissedecek, daha çok farkına varacağız” dedi.
“SINIFSIZ TOPLUM ÜTOPYA”
Kılıçarslan, yazısının devamında da toplumlarda sınıfların her zaman olacağını savunup şöyle yazdı:
“Sovyet Rusya’yı yahut Küba’yı falan “sınıfsız toplum” zanneden ahmaklara anlatacak sözüm yok. O yüzden dümdüz söyleyeceğim. İnsanın olduğu yerde sınıf olacak ve dolayısıyla “sınıf ayrımı” da var olmaya devam edecek. Burada yapılabilecek şey “sınıfsız toplum ütopyası” kurgulayıp olmayacak bir şeyin peşinde koşmak değil. Sınıfsal ayrımları en düşük hale getirmeyi bir bakıma “sosyal devlet” olmanın olmazsa olmaz şartı olarak konuşmaya başlamazsak alınacak mesafe yok bana kalırsa.”